¦ ¦

¦


¦


¦


¦


¦


¦

¦

¦ ¦¦

¦

¦ ¦ ¦ ¦



¦


¦ ¦ ¦

¦ ¦

¦
 
Beni Güldürme Hayat,Ben Seni Yeteri Kadar Güldürdüm çünkü...

bigoo.ws - Text Note Generators
 
  Bir Şeylere Kızmak..Ama Niye..?
  SEN?
  Ben Bir Öğretmenim
  Top 10 Resimlerim
  Şimdiye Kadar Neyi Çözemedik ?
  Ziyaretçi Defteri
  Hayattaki En Sıradan Şeyler..
  Atatürk'ün Öğretmenlere Hitabı
  Ruhumdaki Şarkılar
  Çocuklara Yabancı Dil Öğretimi
  En Çok Satılan Kitaplar
  Hıncal ULUÇ - Bir Aşk Hikayesi
  Düş ve Gerçek
  İncinen Gurur (Şiir)
  Operanın Doğuşu
  Hoyrat Dalgalar
  İçimdeki KAFKA...
  Yaratıcılık ve Zeka Üzerine
  İdeal Bir Öğretmen Nasıl Olmalıdır?
  Foto Galeri(Hırsın Gözleri)
  Koro Yıllarım..Arzu Akyüz(1989-2001) youtube'ta izle...
  İki Güvercin
  Zodyak Burçları...Burcunuza Bakın ;)
  Radyo Dinle
  Chat..Sende Katıl ;)
  Vizyondaki Filmler
  İllere Göre Hava Durumları
  Tüm Gazeteler..Okuyun..
  Oyun Oyna..Bedava Oyunlar
  Rüya Tabirleri
  Yararlı Linkler
  Her Dilde Sözlük
  Youtube Benim Seçtiklerim...
  Youtube..Art On İce
  Üye Ol
  Sayaç
  Komik Bir Fıkra..Okuyun..Hele Erkekler!!:)
  Evgeni Plushenko Kimdir?
  Müzik HABERLERİ
  Ben Yine Aynı Benim
  Arzu Akyüz Kimdir?
  Yalnız Bir Opera(Murathan MUNGAN)
  Bilgi YARIŞMASI
  FRANZ KAFKA
  KARDEŞİM'E MEKTUP
  Dünya TELEVİZYONLARI
  Koray Çelebi ( Hayata Dair )

htmlkodcenneti Glitter kodlar
ProfileWizard.net - Free Myspace Stuff
Myspace Layouts
Evgeni Plushenko Kimdir?
Evgeni Victorovich Plushenko, (kiril alfabesiyle: Евгений Викторович Плющенко) (d. 3 Kasım 1982 - Solnechny, Sovyetler Birliği) Rus artistik patinajcı. 6 kez Rusya, 5 kez Avrupa, 3 kez Dünya şampiyonluğu ve 2002 Kış Olimpiyatları 'nda gümüş madalya kazanmıştır. Sporcu 2006'da Torino'da düzenlenen Kış Olimpiyatları'nda olimpiyat şampiyonu olarak tarihe geçmiştir. Plushenko, Olimpiyatlarda, kısa programda ve serbest programda aldığı toplam 258.33 puanla dalında bir rekora imza atmıştır. Evgeni Plushenko, 1997'de Dünya Gençler şampiyonu olduğu zaman uluslararası planda ilk kez dikkatleri üzerinde topladı. Günümüzde dünyanın en usta patencilerinden biri olarak kabul edilen Plushenko, bu duruma gelebilmek için birçok güçlüğü aşmak zorunda kalmıştı. İlk Yılları Fakir bir ailenin çocuğu olarak 3 Kasım 1982 tarihinde Solnechny'de dünyaya gelen (daha sonra ailesi ile Volgograd'a (eski Stalingrad)) taşınan Plushenko, annesi tarafından dünyanın tanıdığı bir patenci olmaya teşvik edildi. Annesi Buz Pateni'ni çok seviyordu ve 4 yaşındayken onu Buz Pateni'ne başlattı. Plushenko 11 yaşındayken, çalıştığı buz pisti parasal sorunlar yüzünden kapatıldı ve otomobil sergileme salonu haline getirildi. O zamanlar antrenörlüğünü Mikhail Makoveyev yapıyordu. Öğrencisinin yeteneğinin farkında olan Makoveyev, onu Saint Petersburg'a ünlü antrenör Alexei Mishin'e götürdü. Mishin, o sıralarda, 1994'te Kış Olimpiyatlarına katılan Alexei Urmanov ile genç bir patenci olan Alexei Yagudin'i çalıştırıyordu. Bütün aile Saint Petersburg'a yerleşebilecek durumda değildi. Plushenko, yalnız başına Mishin'in yanına gitti. Bir yıl sonra annesi de Saint Petersburg'a gelmişti ama marangoz olan babası Viktor ve kız kardeşi Elena Volgograd'da kalmıştı. Basit bir apartman dairesine yerleşen Plushenko ve annesi, bir süre sonra bu mütevazı hayat şartlarının bile üstesinden gelemeyeceklerini anladılar. Mishin aileye yardım etmeye başladı. Plushenko'nun yeteneğime inanan Mishin, aylık 60 dolar civarındaki ev kirasının ödenmesine yardımcı oldu. Plushenko da hocasının yüzünü kara çıkarmadı. 13 yaşına geldiğinde bütün üçlü jumpları atabiliyordu. Rusya Şampiyonasında jumplarının kalitesi ve Biellmann spini ile dikkatleri üzerinde toplamıştı. "Ona iyi bakın. O, Artistik Patinaj'ın geleceği" diyordu antrenörü. Dörtlü toeloop da çalışmaya başlamıştı. 14 yaşındayken İsveç'te bir yaz çalışması sırasında ilk kez dörtlü toeloop atmıştı. Kariyeri 1997/1998 sezonu, Plushenko'nun büyük bir sıçrama kaydettiği yıl oldu. Skate America ve Cup of Russia yarışmalarında ikinci olan Plushenko, böylece 1998 yılındaki ISU Grand Prix Finali'ne katılmaya hak kazandı ve beşinci oldu. Henüz 16 yaşındaydı. 1998'de Avrupa Şampiyonasını 2'nci sırada bitirerek Gümüş madalya, Dünya Şampiyonasında da 3'üncü olarak Bronz madalya sahibi oldu. Bu yarışmaları kazanarak elde ettiği parayla Saint Petersburg'da bir apartman dairesi satın alan Plushenko, ayrıca Volgograd'da yaşayan kız kardeşi ve kocasına para yardımı yaptı. Plushenko, Mishin'in çalıştırdığı ve uluslararası alanda başarı kazanan tek patenci değildi. Mishin'in öğrencilerinden Alexei Yagudin, 1998'de Avrupa şampiyonu olmuştu ve Avrupa 2'nciliğini kazanan Plushenko'nun en önemli rakibi haline gelmişti. Bir süre sonra Plushenko ile Yagudin arasındaki rekabet öylesine artmıştı ki Yagudin, Rusya'nın ünlü antrenörlerinden Tatiana Tarasova ile çalışmak için Mishin'den ayrıldı. Plushenko, 1999 yılında, dörtlü toeloop-üçlü toeloop-ikili ritberger jump kombinasyonu atarak paten dünyasını şaşırttı ve rakibi Yagudin'i geçerek Rusya şampiyonu oldu. 16 yaşındaydı ve Rusya Şampiyonluğunu kazanan en genç patenci unvanını elde etti. Bu jump kombinezonu o tarihten beri Plushenko'nun simgesi oldu ve her Serbest Programı'na bu kombinasyonu yaparak başladı. İkinci bir simgesi daha vardı: Biellmann spini... Plushenko halen bu spini senior (büyükler) yarışmalarında yapan tek erkek patenci konumunda bulunuyor. Patene başladıktan bir süre sonra bir kızın bunu yaptığını görünce, Bielmann spinini öğrenmeye karar vermişti. Yagudin, 1999 Avrupa Şampiyonasında Plushenko'yu geçerek birinci oldu ve böylece rövanşı aldı. Plushenko ise, Avrupa ikincisi olmuştu. 1999 Dünya Şampiyonası, iki patenci arasında tam bir rekabete ve sinir savaşına sahne oldu. İki Rus patenci, basın yayın organları aracılığıyla birbirlerine saldırdı ve iş öylesine ileri gitti ki, Plushenko ve Yagudin, birbirlerinden nefret ettiklerini söylediler. Yagudin, müthiş bir mücadeleye sahne olan yarışmada, Plushenko'yu geçerek Dünya şampiyonu oldu ve eski antrenman arkadaşını yine ikinci sıraya indirdi. 2000 sezonu başladığında, Plushenko bu kez ikinci sıraya inmeye asla razı olmayacağını ortaya koymuştu. Aynı yıl Rusya Şampiyonasında yine Plushenko birinci oldu. Avrupa Şampiyonluğu unvanını bu kez Yagudin elinden aldı. Sonraki hedefi Dünya Şampiyonu unvanını Yagudin'den almaktı. Plushenko, Serbest Programı'nda biz dizi hata yapınca, hayalini gerçekleştirmek şöyle dursun, dereceye dahi giremedi ve ancak 4'üncü olabildi. Yagudin ise, ardarda üçüncü yıl Dünya şampiyonluğunu kazandı. Plushenko, Dünya Şampiyonu olmak için 2001'de Kanada'nın Vancouver kentinde düzenlenen Dünya Şampiyonasını beklemek zorunda kalacaktı. Bu ikili, 2000 yılı sonlarında yapılan ISU Grand Prix yarışmalarında, finale kadar karşı karşıya gelmediler. Her biri ayrı yarışmalarda piste çıktı ama 2001 Dünya Şampiyonasında formlarının zirvesinde olacakları ve Dünya Şampiyonasını kazanacakları mesajını verdiler. 2000/2001 sezonu Plushenko için çok parlak oldu. Formunun zirvesindeydi, artık şampiyonluklar onu bekliyordu. Önlenemez yükselişi başlamıştı ve artık onu durdurmak imkânsız hale gelmişti. Sezon boyunca sekiz yarışmaya girdi, yedisini kazandı. Bunların beşinde Yagudin'le karşı karşıya geldi ve dördünde rakibini geçti. Önce Aralık 2000'deki Rusya Şampiyonasında Yagudin'i geride bıraktı. Ocak 2001'de Japonya Open yarışmasında Yagudin'e geçildi. Yine Ocak 2001'de Avrupa Şampiyonasında, Şubat 2001 ISU Grand Prix Finali'nde ve Mart 2001'de Dünya Şampiyonasında Yagudin'i geride bıraktı ve rakibinin üç yıldır elinde tuttuğu Dünya şampiyonu unvanına son vererek sezonu kapattı. Artık fakirlik günleri geride kalmıştı. Kazandığı her yarışmadan büyük paralar alıyordu. En son, Dünya Şampiyonasında birinci olduğu için ISU'dan 55.000 dolar para ödülü almaya hak kazandı. Annesi ve babası, Saint Petersburg'da yapılsa bile, onu canlı bir yarışmada kayarken hiç seyretmemişler. Plushenko, bu durumu, "Bu, benim çocukluğumdan beri gelenek halini aldı. Şimdi de bunu değiştirmek istemiyoruz" diye açıklıyor. Evgeni Plushenko kız arkadaşı Maria Ermak'la 18 Haziran 2006 'da St. Petersburg'da evlendi. Dereceleri 2006 2006 Torino Kış Olimpiyatları (1) 2006 Avrupa Şampiyonası (1) 2005 2005 Avrupa Şampiyonası (1) 2004 2004 Dünya Şampiyonası (1) 2004 Avrupa Şampiyonası (2) 2003 2003 International Figure Skating Challenge (1) 2003 Dünya Şampiyonası (1) 2003 ISU Grand Prix Finali (1) 2003 Avrupa Şampiyonası (1) 2002 2002 Crest Whitestrips Challenge (1) 2002 Cup of Russia (1) 2002 Bofrost Cup (1) 2002 Campbell's International Figure Skating Classic (2) 2002 Kış Olimpiyatları (2) 2002 ISU Grand Prix Finali (2) 2001 2001 Cup of Russia (1) 2001 Sparkassen Cup (1) 2001 İyi Niyet Oyunları (1) 2001 Dünya Şampiyonası (1) 2001 ISU Grand Prix Finali (1) 2001 Japan Open (2) 2001 Avrupa Şampiyonası (1) 2001 Rusya Şampiyonası (1) 2000 2000 NHK Trophy (1) 2000 Cup of Russia (1) 2000 Sparkassen Cup (1) 2000 Finlandia Trophy (1) 2000 Dünya Şampiyonası (4) 2000 Avrupa Şampiyonası (1) 2000 ISU Grand Prix Finali (1) 1999 1999 Rusya Şampiyonası (1) 1999 NHK Trophy (1) 1999 Sparkassen Cup (1) 1999 Keri Lotion Classic (2) 1999 Grand Slam (1) 1999 Dünya Şampiyonası (2) 1999 ISU Grand Prix Finali (3) 1999 Avrupa Şampiyonası (2) 1999 Japan Open (1) 1999 Rusya Şampiyonası (1) 1998 1998 NHK Trophy (1) 1998 Cup of Russia (2) 1998 Skate Canada (1) 1998 Grand Slam (4) 1998 İyi Niyet Oyunları (3) 1998 Dünya Şampiyonası (3) 1998 Avrupa Şampiyonası (2) 1998 ISU Grand Prix Finali (5) 1998 Rusya Şampiyonası (3) 1997 1997 Cup of Russia (2) 1997 Skate America (2) 1997 Findlandiya Trophy (3) 1997 Rusya Şampiyonası (4) 1997 Rusya Gençler Şampiyonası (1) 1996 1996 Cup of Russia (4) 1996 Blue Swords (1) 1996 Finlandiya Trophy (7) 1996 Dünya Gençler Şampiyonası ( 6) 1996 Rusya Şampiyonası ( 6)



Create Shock Text

 
  ZAMANIN ÇABUK GEÇTİĞİNİ SAKIN UNUTMA..VE ERTELEME..
 

 

 
ANA SAYFAN YAP  
 

FREE service provided by MusicWebTown.com
 
 
 
myspace codes
Click here for Myspace glitter graphics and Myspace layouts
 

http://www.arzuakyuz.tr.gg

 
   



Create Shock Text

 
  Yüreğimi sıkıştıran bu kesif hüzün, belki de terketmişlere özgü gizli bir terkedilme duygusudur.



Özledim seni...

Ayrılık yüreğimi karıncalandırıyor nicedir...

Beynimi uyuşturu­yor özlemin...

Çok sık birlikte olamasak bile benimle olduğunu bilmenin bunca yıl içimi nasıl ısıttığını yeni yeni anlı­yorum.

Yokluğun, hatırlandıkça yüreğime sapla­nan bir sızı olmaktan çıkıp mütemadi bir boşluğa dönüşüyor.

Sabahlara seni ok­şayarak başlamaları akşamları, her işi bir kenara koyup seninle başbaşa karşılamaları özlüyorum; oynaşmalarımızı, hırlaşmalarımızı, yürüyüşlerimizi, se­vimli ha­şarılığını, çocuksu küskünlüğünü...

Nasıl da serttin başkalarına karşı be­ni savunurken; ve ne yumuşak, bir çift kısık gözle kendini ellerimin okşayışına bırakırken... ya da kolyeni çözdüğümde kollarıma atlarken...

Hasta olduğunda, o korkunç kriz ge­celerinde günler, geceler boyu nöbet tuttuk başında... o şen kahkahalarına yeniden kavuşabilmek için sessiz dualar ederek...

"Atlattı" müjdesini kutlarken yor­gun bedenindeki yaraları okşayarak, doktorun böldü sevincimizi:

"Yaşayamaz artık bu evde... yüksek binalar ve be­ton duvarların gri kentinde" dedi, "O gitmeli... ve kendine yeni bir hayat çizmeli..."

Bilsen, ne zor gitmen gerektiğini bile bile "Kal" demek sana...

Ne zor, senin için ebedi mutluluğun beni unut­mandan geçtiğini bilmek...

Gitmeni asla istemediğim halde, buna mecbur olduğumuzu görmek ve sana bunları söyleyemeden "Git artık" de­mek...

"Beni ne kadar ça­buk unutursan, o kadar çabuk kavuşacaksın mutluluğa" demek sa­na ne zor...

Sesimi, kokumu çe­kip alıvermek beynin­den, sesin, kokun hâlâ beynimdeyken...

... seni görmemek ve belki yıllar sonra karşılaştığımızda bana bir yabancı gibi bakma­nı istemek senden...

... yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek...

... ve sonra kendi ellerimle bindirip seni yabancı bir arabanın arka koltuğuna, birlik­te güneşlendiğimiz on­ca yazı, yanyana titreş­tiğimiz onca kışı, pay­laştığımız bunca acıyı, onca kahkahayı ve bütün o uzak yeşillikleri katıp yorgun bedeninin yanına, ar­kandan pişmanlık gözyaşları dökmek ne zor...

... ne zor hiç tanımadan seni emanet ettiğim bir şoföre "Hızla uzaklaş buradan ve gidebileceğin kadar uzağa git" demek...

... yokluğunu beklemek, ne zor...



* * *



Bunları düşündükçe, şu anda uzakta bir yerlerde üşüdüğünü sezinleyerek panikliyorum. Bütün engel­leri aşıp terkedilmiş caddeleri, kimsesiz sokakları. yalnız bulvarları arşınlayarak sana ulaşmak, sessizce başını okşamak, kulağına sevgi sözcükleri fısıldamak ve yavaşça üzerini örtmek geçiyor içimden...

Paylaştığımız bir mazinin, yitirdiğimiz bir geleceğe dönüşmesinden hicran duyuyorum.

Gizli gizli hüzünlendiğim akşamlardan birinde, terketmişlere özgü bir terkedilme korkusunu da yüre­ğimin derinlerinde duyarak sana koşmak, yaptıklarım ve daha çok da yapamadıklarım için özür dilemek ve

"Geri dön bebeğim" demek istiyorum:

"Geri dön... kulüben seni bekliyor..."(C.Dündar)
 
Bugün 34 ziyaretçi (42 klik) kişi burdaydı!
web tracker Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol